Kafelere yarım saatte bir sipariş zorunluluğu geliyor
Türkiye’deki Yüksek Enflasyon, Kafelerdeki Masalara Yansıdı!
Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyon, birçok işletmenin ürünlerine ardı ardına zam yapmasına sebep oldu. Fiyatlardaki artışlar sadece ürünlere yansımakla kalmadı, aynı zamanda birçok kafe de yeni bir ticaret modeli olan ‘masa tarifesi’ni uygulamaya koymaya başladı.
Yeni Masa Tarifesi: Müşteriler Her 30 Dakikada veya 1 Saatte Yeni Sipariş Vermeli!
Üniversite şehirleri başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında yaygınlaşan bu uygulama sayesinde kafeler, müşterilere geçmiş yıllardaki ‘internet kafe’ modelini hatırlatıyor. Artık müşteriler her 30 dakika veya 1 saat gibi belirlenen aralıklarda yeni sipariş vermezlerse, oturdukları her dakika için belirlenen tarifeye göre ücret alınıyor.
Bazı geniş masalar için ise belirli bir süre sınırı getiriliyor. Örneğin, 220 lira altı sipariş veren müşterilerin masayı işgal edemeyeceği belirtiliyor. Bu tarz uygulamalara Taksim’deki bazı lüks kafelerde de rastlamak mümkün. Bu yeni uygulama adeta bir taksimetre gibi çalışıyor ve restoranlarda, kafelerde yeni bir tartışma konusu haline gelmiş durumda.
Tepki Çeken Uygulamanın Arkasındaki Sebep: Artan Maliyetler!
Büyükşehirlerdeki işletmeler, çay fiyatlarını 50 TL’ye, kahve fiyatlarını ise minimum 100 TL’ye kadar yükseltme yoluna gidiyor. Uygulama her ne kadar çeşitli kesimlerden tepki alsa da, işletme sahipleri bu durumu maliyetlerini karşılamak için bir çözüm olarak görüyor.
İzmir’deki bir kafe işletmecisi konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Kira, enerji maliyetleri ve hammadde fiyatları o kadar arttı ki, sadece bir çayla saatlerce masa işgal eden müşterilerle işletme sürdürülemez hale geldi. Artık her müşteriden, hiçbir şey sipariş etmeseler bile oturdukları her yarım saat için 20 ila 50 TL arasında bir masa ücreti almak zorundayız.” şeklinde konuştu.
En Fazla Zarar Gören Kesim: Öğrenciler!
Söz konusu uygulamadan en olumsuz etkilenen kesim ise özellikle vize ve final zamanlarında kafelere akın eden öğrenciler oldu. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğrenci olan Z. Kaya, bu durumun hem maddi hem de manevi olarak zorlayıcı olduğunu belirterek, “Bir kafede çay içip ders çalışmak ya da arkadaşlarla sohbet etmek artık imkânsız hale geldi. Bazen de çay içmesek bile masa ücreti ödüyoruz. Bu durum hem bütçemizi zorluyor hem de sosyalleşme kültürümüzü yok ediyor.” şeklinde konuştu.